YESAM bu seferde, Mary Işın’ın Osmanlı Tatlıları seminerine ev sahipliği yaptı.
Konuşmasına aşureyi anlatarak başlayan Mary Işın, özellikle buğdayın taşıdığı sembolik anlama değinerek, buğday ile yapılan tatlıların büyük önem taşıdığını belirtti.
Müslüman inanışında, elmadan ziyade, buğdayın yasak meyve olması görüşüne dikkat çeken Işın; Havva’nın elinde bir demet buğday ile görüntülendiği bir minyatür ile görüşlerini açıkladı. “Bence Adem’in Havva’ya buğday vermiş olması çok daha mantıklı geliyor. Her ne kadar elma lezzetli bir meyve de olsa dünyada devrim yaratacak bir öneme sahip değil. İnsanoğlu elma yemeden de yaşayabilir.“
Daha sonra konuşmalarına zerdeyi anlatarak devam eden, Mary Işın, zerdenin özellikle Osmanlı dönemindeki sünnet törenlerindeki yerinden bahsetti. “Osmanlı tatlılarından bir diğer önemli olan ise baklavadır. Ramazan ayının 15. Gününde her 10 yeniçeriye bir tepsi baklava dağıtılır ve bir şölen alayı içinde ocaklarına götürürlermiş. Mary Işın, semineri enteresan bir hikaye ile noktaladı;
“Yabancı bir Büyükelçi, Osmanlı sarayını ziyaret ediyormuş. Mükellef bir ziyafetten sonra kendisine baklava ikram edildiğinde, baklayı geri çevirmiş. Bunun üzerine Vezir-i Azam şöyle sormuş, ‘Kralınız kalabalık bir odaya gelse ne yapardınız?’ Büyükelçi cevaplamış, ‘odada bulunun bütün insanları ittirerek kralımıza yer açardık.’ Bunun üzerine Vezir-i Azam eklemiş, ‘İşte şimdi sizde aynısını yapacaksınız, bütün yediklerinizi ittirerek, baklava için yer açacaksınız.”
Seminerden sonra katılımcılara çeşitli tatlı örnekleri sunuldu. Bunlardan en ilginci ise Erzurum yöresine ait demir tatlısı idi.
18 Aralık 2013
Seminer videosu İngilizce'dir.