Yemek Sanatları Merkezi’nde düzenlenen seminerde, gazeteci ve mutfak araştırmacısı Nedim Atilla, “Noel Baba’nın Ülkesinden Yılbaşı Lezzetleri” başlıklı bir seminer verdi. Yeni yıl karşılama törenlerinin, hatta sert defne yapraklarına iliştirilen kırmızı ‘kokina’ların Anadolu kökenli olduğunu belirten Atilla, “dört mevsim yeşil kalan çam ağacı süsleme alışkanlığı da biz Türklerin işi” dedi.
Atilla konuşmasında, özetle, “Yeni bir yılı güzel bir sofra başında yiyip içerek karşılamak da, tahmin edeceğiniz gibi yine bizimkilerin işi… Yılbaşı milyonlarca insan için bir önceki yılın değerlendirilmesi, karşılanan yıl için yeni hedeflerin belirlenmesi anlamını da taşır. Dünyamıza hâkim olan rejim, “Önemli olan sadece hedefleri koymak değil, o hedeflere ulaşabilmektir.” diyor. Demeter inancına sahip ‘Meterpolisliler’in yeni yılı karşılama döneminde, ana tanrıça Demeter’e verdikleri üretim sözü gibi… Tarihin sayfalarına baktığımızda, ‘kült’ler döneminde birçok ağaç tanrı olarak kabul ediliyor. İlkel toplumlardan sonra ağaçları kutsal sayanların başında Asurlular ve Keltler geliyor. Asurlular, özellikle de yaprak dökmeyen ağaçları bereketin ve ölümsüzlüğün simgesi olarak kabul ederler; çeşitli ritüellerle ağaçları süsleyerek onlara olan inançlarını sergilemeyi severlermiş. Süslemelerde boğa yumurtaları kullanırlar, üretkenliğin artmasını dilerlermiş. Buna benzer bir inanışı, Ermeni mitolojisinde yer alan yılbaşı tanrısı ‘Amanor’ için yapılan ritüellerde de görüyoruz.”
Noel Baba olarak bilinen Hıristiyan azizi Aziz Nikola’nın Patara doğumlu olduğunu, kendisine Göcek-Fethiye arasındaki Gemile Adası’nda bir kilise kurduğunu, hayatını Demre’de sürdürdükten sonra yine burada öldüğünü, kilise kalıntılarının da yıllardır Japon Arkeoloji Heyeti tarafından kazıldığını yeri gelmişken anımsatan Atilla, “Yani yaz aylarının fevkalade sıcak, kışların ise ılık geçtiği Patara-Demre-Göcek bölgesinde yaşayan Aziz Nikola’nın takdir edersiniz ki pek öyle kürklerle filan dolaşacak durumu olmamıştır” diye konuştu...
Konuşmasında daha sonra, YESAM kurucusu ve Başkanı Vedat Başaran’ın İstanbul’daki Noellerle ilgili yazısına da yer veren Atilla, Başaran’n şu sözüne dikkat çekti: “Büyük uygarlıkların ve imparatorlukların gözde şehri İstanbul, farklı kültürlerden ve dinlerden oluşan çeşitli cemaatlerin, yılın belli dönemlerinde kendi dini kutlamalarıyla da çok özel bir şehir haline gelmiştir.”
Atilla’nın konuşmasından sonra Nar Lokanta Aşçıbaşısı Mustafa Yıldız ve ekibi tarafından hazırlanan aralarında 2000 yıldır yapılmakta olan yemeklerin de olduğu bir mönü katılımcılara sunuldu…
Yılbaşı Lezzetleri mönüsü: